DÜŞMÜŞ MELEKLER KİM !!
- ulucleventerturhan
- 23 May
- 10 dakikada okunur
Şimdi onlara Düşmüş Meleklerin öğrencileri ENOKYANLAR diyorlar. Artık Amerika ile Avrupa medeniyetlerini ayakta tutan asil Siyonistler yok, artık Dünyayı yok etmeye görevli Elitler var ve hepsi Enokyan.

ENOK YA DA HANOK KİTABI
Hermes veya Hz. İdris’e ait olduğu söylenen " Enok-Hanok " Kitabı, dinler tarihi içinde çok ilginç bulunarak merak edilen metinlere sahip bir kitaptır.
Dünyayı karabasanlar bastı. O kadar güçlü hale geldiler ki artık dünyayı kontrol edecek düzeni kuruyorlar. Bunu yapmak içinde Dünya da ki tüm düzen tutacak, üreterek yer alacak ülkelerde, kaos yaratarak dünyanın pozitif enerjisini ele geçirme çalışmaları hızla yapılmakta.
Dünyanın iklimini bozmak, dünyanın yaşam kalitesini belirli bir zümrenin dışında kullananların kullanımını engellemek, dünya insanlarının sağlık kalitesini bozmak dünyanın enerjisini negatife çevirmek için her konuda kötülük planları yapmak ve daha birçok konu onların emri doğrultusunda yapılmakta.
En kaliteli yaşam şartları ve olması gerekenlerin sadece kendilerine ait olduğunu savunan bu düzenin sahipleri, insanların ölmesini sağlamak için ellerinden geleni yapmakla kalmıyor aynı zaman da o ölen insanların ölümünden de bir kazanç sağlamak için çalışıyorlar.
Dünyada bazı ülkelerin yöneticilerinin bir kısmı, onların birlikte hareket etmesini de sağlamış durumdalar.
PEKİ, TÜM İDAREYİ VE KALİTELİ YAŞAMI KENDİLERİ İÇİN ORGANİZE EDEN BUNLAR KİM.
Bu düzenin yöneticileri, ileriye dönük çok çok büyük planlarla yapıyorlar. Bu planlar 100 yıl hatta yüzlerce yıl evvelinde planlamış ve günü geldikçe görevlilerin o plana göre yaptıkları çalışmalar ile gerçekleşmesini bir kitaba ya da bir kahine bağlamaktalar.
Bunlardan birçok örnek verebilirim, mesela Nostradamus olabilir. Onun 14 Aralık 1503 tarihinde doğması bile tesadüf değil. Ama ben çok daha eskiden planlı bir konuyu yazmak istiyorum.
ENOK YA DA HANOK KİTABI
Hermes veya Hz. İdris’e ait olduğu söylenen " Enok-Hanok " Kitabı, dinler tarihi içinde çok ilginç bulunarak merak edilen metinlere sahip bir kitaptır. Ancak bana göre Yahudi dininin içinden çıkan bir haham tarafından yazılmış olması çok muhtemel. Bu konuda da çeşitli iddialar da benim bu görüşümü desteklemekte.
Yahudilik içinde ki gizem hakkında merak edilenleri, bu kitap dikkatle incelendiğinde birçok cevabın bu kitapta yer aldığını görülmekte.
" Anok veya Hanok " kitabı ile ilgili şu ana kadar iki farklı yerde sadece birkaç nüshası bulunmuş. Bulunan nüshalardan bir tanesi İskoç araştırmacı ve Mason olan James Bruce tarafından 1773 yılında Habeşistan da bir manastırda saklanmış bu kitabı bulmuş. Buna da Hanok Kitabı denmiş. Diğeri ise Slav dilinde yazılı Rusya da bir manastırda bulunan nüshalar. Buna da " Hanok Sırlar Kitabı" adı verilmiş.
Aslında kitabın tamamı 3 yy sonlarına kadar varmış. Ancak içinde ki gerçekler ve bu gerçeklerde yer alan sırların açıklaması Yahudileri ve Katolikleri rahatsız etmiş. Bu kitapta yer alan metinler içinde çok önemli bazı gizemlerin aydınlatılması nedeni ile bundan hoşlanmayan bu inancın ruhbanları 3. yy sonlarına doğru kitap yakılmış geriye bir kaç sayfa nüshası kalmış deniliyor.
Yine bir başka iddia edilen bilgiye göre, Yahudilik inancı için içinde kutsal metinlerin olduğu kabul edilen İbranilerin Kutsal kitabında ( Tanah ), Antediluvian (tufan öncesi )döneminde Hanok 365 yıl yaşamış olduğu iddia ediliyor.
İşin diğer ilginç bir yanı ise, bu kitabı yazdığı iddia edilen, kişinin iki ayrı ismi ve kişilik olarak tanınması.!

Buna nasıl karar vermek lazım. Bunu size bırakıyorum.
Bu isimlere göre Enok yada Hanok kitabını yazan İdris peygamber ve yada Hermes. !!!!
Eğer kitabı yazan İdris Peygamber ise; Bu da demek oluyor ki Kuran'da adı geçen peygamberlerden biri Yine bu bilgilere göre İdris Peygamber de Şit'in oğlunun oğludur. İslam mitolojisine göre 4. kat gökte yaşayan İdris Peygamber, insanları hayvan derileri giymekten kurtarmış üstüne de dokumacılığı bularak insanların kumaştan elbiseler giymesini sağlamış, hatta onlara yazı yazmayı da öğretmiş. Şit ve o dönem bilgilerine hiç gitmeyelim.
Şimdi de Hermes'e bakalım. Hermes kim; Zeus ile Atlas'ın kızı Maia'nın çocuğu. Olympos tanrılarından biri ticaretin, yarışmanın, hırsızlığın, hayvanların hakimi, dilin, yazmanın, ikna etmenin, kurnazlığın, yolların, haberciliğin, diplomasinin, seyahatlerin, konukseverliğin, gymnasiumların, astronomi ve astrolojinin tanrısıdır.
Hadi Gelin İşin İçinden Çıkın.!!
Akla takılan en önemi diğer soru da; Eski Ahit'in (Tevrat) Apokrif kitaplarından birisi olarak kabul edilen bu kitap Yahudi gizeminin ( Mistisizmi ) sırlarını neden bu kitap da açıklamış ve yüzlerce yıl sonra bulunması sağlanacak şekilde imha edilmiş. . Bence bu kitabın çok önemli sırrı bu olmalı
Bu satırlarda yer alan metinlerinde ki sırlarda Yahudi temel taşları ve sanırım kabala ile ilgili çok bilgi vardı ki yok etme kararı aldılar.
Ya da dünya da ki diğer misafir olan negatif ırklar kim bu açıklanmış olmasın.!!!
Oysa Enoch Kitabı İle ilgili açıklamalarda, Mesih'in nerede ise bin yıllık bir süre için Peygamber yerine konmuş ve var olduğu süreçte benzersiz bir şekilde saltanat sürdürerek yaşayacağı birçok konular olduğu gibi yine bu var olduğu söylenen bilgiler olmasına rağmen, neden bu bilgilerin birçoğunun üstü örtülmek isteniyor. Oysa iblislerin ve Nefilimlerin kökenleri, bazı meleklerin neden gökten düştüğü, Yaratılış hakkında birçok bilgininde bu kitaptan ele geçen nüshalarda yer alması çok dikkati çekici değil mi?
Şimdi buraya kadar olan kısmı aklımızda tutarak asıl konunun derinliklerine inelim. Şimdi okuyacağı-nız satırlarda bunların hepsinin çok ince düşünülerek planlar dâhilinde dünya yaşamına yerleştirildiği gerçeğini konuşalım.
Tanrının evrende bizim üstünde yaşadığımız bu dünya'yı yarattığın da dünyanın insanlarına destek olması için evrenden iki misafir ırkı getirdiğini artık kabul etmelisiniz. Ve yine Tanrının adaleti gereği bu iki ırktan bir tarafı negatif, diğer tarafı ise pozitif olması da Tanrının kaçınılmaz adaletinin gereğidir.
Bu durumda, Mu kıtasına inen misafir ırk pozitif taraf olan ışık insanlarının Türkler olduğunu, kim ne şekilde inkâr ederse etsin ortada çıkan bilgiler bunu doğrulamakta. O zaman diğer taraf olan negatif ırk peki nerede?
Nereye indiler?
Ne yaptılar?
Ve Varlıklarını ne şekilde devam ettirerek sürdürmekteler.!
Mu kıtasına inen pozitif varlıklar, yani Türkler, dünya'ya insanların gelişmesini sağlamak için geldiler ve halen de yardım ediyorlar.
Ve bu ırk yani Türkler, aynı zaman da yine Tanrının vermiş olduğu görevleri yapmak için nüfuslarını artırarak dünya'ya yayılma görevini de üstlenmiş taraftır.
Bu durumda negatif taraf da nüfuslarını artırırsa denge nasıl olacaktı?
BU SATIRLARA GELİNCE İŞTE BUNU SORMA ZAMANI GELDİ.!!!!!
Tanrının adaleti, sizce buna izin verir mi?
Bu konuda dengeyi sağlamak adına, sizce yüce yaratıcı bir tedbir almamış olabilir mi?
Kesinlikle hayır..
Tanrı adaleti şaşmaz. Ve Tanrı kesinlikle dünya da ki kendi kurduğu dengesini bozmaz.
Bu neden ile negatif tarafın kendi genleri içinde çoğalmasını yasakladığı için, kötülük dünyayı halen ele geçiremedi.
Ama negatif enerjinin gücü her geçen gün de maalesef büyümekte.
O zaman negatif tarafın görevlileri dünyayı, nasıl negatif enerjileri salarak ele geçirecekler.?
DÜŞMÜŞ MELEKLER...
Kim Bu Düşmüş Melekler - Nereye Düştüler - Neden Düştüler - Neden Dişi Olarak İnsanları Seçtiler
Önce şunu kesinlikle bilmeliyiz, Enok ya da Hanok kitabı doğruluğu tartışmalı bir kitaptır. Yahudi geleneklerine göre Enok, son derece önemli bir kişiliktir ve çok değerli bir yere sahiptir. Hıristiyan dünyası da Enok' a önem verir.
Acaba neden?
Enok kitabında ki bilgileri özetlersek, Tanrı onu göğe yükseltmiş ve yükseliş sırasında ise birçok bilgiye sahip olmuş. Bu bilgilerde özellikle kıyamet ve Mesih hakkında ki bilgileri edinen Enok, ayrıca Düşmüş Meleklerden ve onların insan kadınlardan doğan çocukları Nefilimler hakkında bilgi edinmiş. Bir önemli konuda Düşmüş Melekleri TANRI OĞULLARI olarak anlatmadı.
Semavi dinlere göre bu Tanrının Oğlu konusuna bakalım. En son gelen din İslamiyet ve onun kutsal kitabı Kuran-ı Kerim de bu konu çok önemli bir yere sahip. Ve parmak basarak aslında nokta koymuş. Hatta bana göre İslamiyet daha fazla din gelmesini de sanki bu konu ile noktalamış.
İslamiyet'in kutsal kitabı Kuran-ı kerim de Hz İsa İbn Meryem (Meryem oğlu İsa) olarak yazılır. Ona Hıristiyan inancının kutsal kitabı İncil’in verildiğini ve Mesih olarak geleceği kabul edilmiştir. Hz İsa'nın Peygamber olduğunu, onunda bir kul olduğunu yazar.
Ancak Eski Ahit ve Yeni Ahit'te bu konu farklı kabul edilmiştir. Tevrat'ta ismi geçmeyen Hz İsa, Yahudiler tarafından peygamber olarak kabul edilmez ve Mesih olduğu inancını reddederler. Hıristiyanlar ise tanrının oğlu kabul ederler.
Bütün bu semavi dinlerde Tanrı Oğlu konusu o veya bu şekilde yer almışken, Enok ya da Hanok kitabında ise bu kelime çoğul olarak TANRI OĞULLARI olarak yazılmış, ya da bu isimle üstü örtbas edilerek düşmüş meleklere tanrı oğulları denmiş.
Enok ya da Hanok kitabında, Enok’un babası Yared gökyüzünden meleklerin indiklerini ve bunlara " Gözcüler " dendiğini ve görevlerinin insanlığı gözlemek olduğunu söylemiş. Ve yine anlatılarında bu gözcüler denilen meleklerin 200 tanesi insan kadınlara şehvet duyarak onlarla evlenip çocuk yapmışlar.
Düşmüş Melekler ile evlenen insan kadınlardan doğan çocuklara da Nefilimler olarak adlandırıldığını, bu çocukların devasa boyutta oldukları ve çok büyük güçlere sahip oldukları bilgileri kitapta yer almış.
Ancak. Kitapta yer alan daha çok önemli bir yer var ki işte benim bu konuda sizlere aktaracağım asıl konular bundan sonra yer alacak. Yani düşmüş meleklerin asıl görevlerinin ne olduğunu ve nereden geldiklerini net olarak anlayacaksınız.
Düşmüş Meleklerin gözcülük yaparken çok iyi niyetli olmadıkları belli.
Çünkü bu gözcü denilenler olsa olsa iblis melekler olur ki oda değil.
Bunlar yani Düşmüş Melek denilen Nefilimlerin babaları, Dünya İnsanlarına, Astroloji, büyü, simya, silah yapmayı, yasak bilgiler ve yasak sanatlar, savaş teknikleri, yalan söylemeyi, riyakârlığı, hırsızlığı, iftira atmayı ve daha birçok kötülüğü öğretiler.
İşte asıl görevleri buydu ve böylece insanlığı yozlaştırdılar. Doğaya düşman ettiler. Doğayı yok edercesine kullanacak ne varsa onlara öğretmekle kalmadılar önlerini açtılar.
Ve Düşmüş Melekler, ayrıca özellikle bir kaç ırktan seçtikleri dünya insanlarını eğittiler. Onlar da aldıkları bu negatif eğitimler ile dünya da yarattıkları kaos ve karışıklıklar, ayrıca planlar sonucunda oluşturdukları savaşlar ile insanlığı yok etmek için çalışmalarını sürdürmekteler.
Şimdi onlara Düşmüş Meleklerin öğrencileri ENOKYANLAR diyorlar. Artık Amerika ile Avrupa medeniyetlerini ayakta tutan asıl Siyonistler yok, artık Dünyayı yok etmeye görevli Elitler var ve hepsi Enokyan.
İşte bu öğretiler yüzünden şu anda dünyanın hali sizlerin gözleri önünde ve yok oluyor.
Onlar düşmüş Melekler değildi. Enok kitabını yok etmelerinin en büyük nedeni buydu. Kalan nüshalar da ki bilgiler ise tüm gerçeği gözler önüne serecek kadar yazılara sahip değildi.

Onlar Yüce yaradanın adaleti nedeni ile Dünyaya inen iki misafir ırkın negatif tarafı Şambalacılar

Onlar Yüce yaradanın adaleti nedeni ile Dünyaya inen iki misafir ırkın negatif tarafı Şambalacılar. Ayrıca düşmüş denen meleklerinde özel bir ismi varda konumuz isimler değil.
İşte onlar başta İsrail oğullarını yetiştirdiler ve Kabala öğretilerini onlardan gelen öğreti ile dünyayı karabasanlar ile sarmaktalar.
Peki, bunu nasıl yapmaktalar ve ne zamandan beri yapmaktalar?
Öyle düşündüğünüz gibi kısa dönemler için de yapılmış planlar değil, binlerce yıl önce başlamış mücadelenin hatta savaşın günümüze kadar süren etkileri. Bu savaşın şu ana kadar galibi yok, ama gün geçtikçe maalesef negatif tarafın yükselişi de artık net belli olmakta.
Bu planlar, uzun soluklara göre hesaplanmış bazen bin yıllar, bazen yüz yılara bazen de daha kısa süreçler için organize edilmiş planlar bunlar. Bu planların tamamını, Düşmüş Meleklerin eğittiği ve kabalanın gücü ile hareket eden Enokyan dediğimiz hizmetkârları.
Enokyanlar her şeyi kullanıyorlar. Özellikle Mezopotamya da ki güçlü tesirleri ile Enokyanlar, Din içinde ki yaratacakları tesir ile şu anda her türlü yerde kaos çıkartacak kadar kuvvetli oldukları gibi aynı zamanda yine din içinden çıkan güçlü birlikler ile de dünya ekonomisini ele geçirmiş durumdalar.
Yine Enokyanların Hindistan bölgesinde ki kolları ile Dünyada ki büyücülük gibi mistik güçler ile her türlü kötülüğün yayılmasında neden oluyorlar.
Aynı şekilde Arap yarım adasında ki kolları da Kabala öğretileri ile bu kötülü enerjileri desteklemekteler.
Atlantis de OSİRİS’i ele geçiren düşmüş melekler, Atlantis'i ikiye böldükten sonra, Mısırda kendi güdümleri içinde olan Ra ailesinin güçlenmesine yardım sağlamışlardır.
Dikkat edin, sirius yıldızı ile ilgili pozitif konuşmalar olduğunda onun dünyadaki pozitif etkisini, özellikle dünya üzerindeki iklimlere tesir edişi ve Türklerin Sirius yıldızı ile olan bağını konuştukça ortaya bir takım insanlar çıkıyor.

Ve ortaya çıkan bu kişiler Orion yıldızının aslında pozitif enerjisi olduğunu ortaya atıyor. Buna çok dikkat edin ve bu oyuna gelmeyin. Burada da Türklerin" Mu kıtasına inen Işık insanı " olduğunu bildikleri için Türkleri yok etmeye yönelik bir çalışma söz konusudur.
Mu kıtasına Sirius Yıldızı'ndan inip yerleşen pozitif enerji yüklü Türkler varsa yine Orion'un karanlık yüzünden inip, dünyaya yerleşen negatif enerji yüklü varlıklarında olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkartmayın.
Ve Tanrının adaletini bir kere daha göreceksiniz. Mu kıtasına inen Işık insanların 16 ayrı ırk ile oluşması ve ırkların birbirleri ile birleşmeleri sonucunda yan ırkları oluşturmaları sonucunda dünyada pozitif insan ırkının çoğalması da Tanrının dünya insanlarına lütfüdür.
Yüce yaratıcının, Mu kıtasına inen Işık insanlarına çoğalma , üreme şansı tanıdığından dolayı, dünyanın pozitif dengesinde önemli görevlerde yer almışlardır.
Bu neden ile Türklerin varlığı dünya insanlık tarihinden çıkartılamaz. Dünyanın gerçek sahipleri olan dünyevi insanlara verdikleri kültürel bilgiler, medeniyet bilgileri ve özellikle teknolojinin temel bilgilerinin oluşturulmasında oynadıkları rol hiçbir zaman inkâr edilemez.
Ancak;
Bu arada Orion'un karanlık yüzünden dünyaya inen negatif ırka ise yüce yaratıcı,bu varlıklara üreme hakkını sadece bir kere verip, onu da dünyevi insanların kadınları ile birleşme şansı ile vermiştir. İşte bundan dolayı bugün dünyada ki kötülükler hiçbir zaman bitmiyor.
Bu düşen melek olarak kabul edilenler de, Enokyanlar tarafından eterik ata kabul ediliyor.
Ama kime göre, neye göre, ‘’düşen melek’’ olarak adlandırılmak, buna dikkat etmek lazım.
Aslında çok da Melek olarak kabul edemeyeceğimiz bu varlıkların çocukları şu anda dünya da birçok yeri idare edenler veya kontrolü altında tutanlardan başkası değil.
Ve dünya artık sevgiden değil kötülükten, nefretten zalimliklerden beslenir hale gelmeye başladı. Bu büyük tehlikeyi yaratan nesil bunlardır.
Enokyanlar verilen görevleri binlerce yıldan bu yana devam ettirmektedir.
Onlar ileriye dönük bıraktırmış oldukları kitaplar ve ileriye dönük bıraktıkları bulgu ve birtakım buluntular ile dünyadaki gelecek nesillerine , yani yeni gelecek zaman süreci içinde oluşmuş olan torunları kabul edebileceğimiz Enokyanlara bıraktıkları bilgilerdir.
Buna örnek verirsek onlar yarattıkları kahinlik inancı ile insanlara bunu bir şekilde inandırarak kabul ettiriyorlar.

Bir örnekle Buna devam etmek istiyorum.
Dünyanın önemli kahinleri arasında yer alan mesela Nostradamus bunlardan biridir.
Oysaki Nostradamus yazmış olduğu Kahin bilgileri ile kitabında ileriye doğru verdiği mesajlarla olacakları yazmıyor, olması gerekenlerin emirlerini veren illimunati kurucusu bir masondan başka biri değildir.
Gelelim Mason konusuna.
Enokyanlar öyle enteresan bir savaş içerisinde mücadelelerini veriyor ki onları keşfetmeniz onları anlamanız Onları çözebilmeniz gerçekten sizler için çok zor olduğunu biliyorum.
Kimisi kurmuş oldukları yardım dernekleri ile, kimisi yine insan hakları savunan kuruluşlarla, kimisi daha farklı , farklı hastalıklar ile ilgili kurdukları vakıflarla sanki Melek görünümleri ile içimize giriyorlar.
Ve en önemlisi de en büyük silahı kullanıyorlar din din din ve dini.
Bunu da kullanırken de sevgiyi hoş görüyü, merhameti diyerek anlatıyorlar. Oysaki sevgi hoşgörü Merhamet bunların hayatında zerre kadar önemli olan bir duygu değildir.
Bakın Türk dünyasına; Kadim Türk Dünyası içerisinde ne kadar bilgili insanlar ne kadar büyük İlim sahibi bilginler, büyük âlimler çıkmış.
Ama bir tane Kâhin bulamazsınız. Çünkü Gök tanrı inancı ile bağlı olduğumuz Yüce yaratana, onun ilerisi için planlamış olduğu bir bilgiyi vermek bizim için zaten mümkün değildir.
Ve bunu anımsatacak herhangi bir şey yapmak da Tanrıya karşı savaş açmakla eşittir.
Tanrıya Savaş açan açanlara, yani kâhinlere hiçbir zaman Türkler olarak iyi gözle bakmadık.
Ve Türkler astroloji demez, Kozmoloji der. Ve dünya da bu ilim ve bilgiye önem veren araştıran ve adına Kozmoloji diyen de Türklerdir.
Türkler hiçbir zaman astroloji demedi ve fal için kullanmadılar. Geleceği görmek için kullanmadılar. Kozmoloji bilgisi bugün dünyanın Evren biliminin temelini teşkil eder. Bu bilgi nettir ve her yerde bulabilirsiniz.

12.000 yıl önce olduğu varsayımdan öte ispat edilmiş olan Göbekli tepe'ye gidip baktığınızda orada gökyüzündeki yer alan yıldızların incelendiğini ve sebeplerini bulmaya çalıştıklarını veya kendilerine göre bir takım işaretler koyduklarını görürsünüz.
Yine nereye giderseniz gidin Türk izlerini bulduğunuzda muhakkak, ya bir Demir Kazık bulur bunun Sirius’u gösterdiğini görürsünüz. Önemli bir mekan binanın kapısının Sirius yıldızını gösterdiğini görürsünüz.
Ama hiçbir zaman bir Sirius yıldızına tapmadık. Güneşe tapmadık. Aya tapmadık. Bu kadar Evren bilgisi olmasına rağmen Gök tanrı dedik. Çünkü Gök Tanrı dediğimiz anda Gök Ve Tanrı kelimeleri yan yana geldiğinde evrenleri yaratan anlamında taşıdığını biliriz.
Ve son zamanlarda oynanan bir başka oyunu size burada son kelimelerimde ifade ederek anlatmak istiyorum.
Özellikle son 30-35 yıl içerisinde süratle hızla büyüyen herkesin kafasının içine dalan birkaç konu var .!!!
Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi enerji, Aura farkındalık spiritüalizm ve buna benzer konularla insanları belli bir dünyanın içerisine çekerek güya aydınlanacaksınız fikrini insanların kafasına sokulması
Yine aynı şekilde bundan faydalanan bir takım İnsanlar kendilerini çeşitli konuları bir becerileri varmış gibi ortaya koyarak, enerji satandan tutun, şaman davulu satmak, davulu satarken tılsımlı olduğunu iddia etmek, yine aynı şekilde şaman dersleri vermek, Hatta şaman yapmak, şaman ritüelleri yapıp şaman olmayı satmak var.
Devam edersem kulakları yüzlerce kilometre öteden delinmişse tamir etmek, Auran yırtılmış yok Aura'n patlamış diyerek dikmek var.
Skolyoz gibi son derece önemli bir hastalığı, yanına bile gitmeden uzaktan şifalandırmak saçmalıkları var.
Bunların en büyük sihirli kelimesi ŞİFA: En çok da bunu satıyorlar ya kendilerini şifacı olarak satıyorlar ya da eğitirim vererek Sen şifacı olursun diye satıyorlar.
Bunların hepsini takip eden o tuzağa düşenler Enokyanların uşaklığını yapan bu kişilerin kurbanlardır.
OYSA ŞİFA SİZİN İÇİNİZDE..
Çok uzun bir yazı oldu sorularınızı beklerim.
Varlığınız daim olsun esenlikler dilerim.
Uluç Levent ERTURHAN
Teşekkürler bilgem; Bilgileri derli toplu olarak okumak dağınık bilgilerimi düzenledi, eksikleri tamamladı.Zoom yayınlarınızda parçalar halinde anlatıyordunuz zaten. Bu yazıyı paylaşmalıyım diye düşünüyorum ki fayda versin.
Lucifer idi değil mi Orion’un başı? Orionun kanca attığı insanlar onların esiri olarak hizmet ediyorlar bu dünya aleyhine.
Katılmış olduğum zoom yayınlarınızda da ilgimi çekmişti bu konu bilgem. Kaçırdığım ayrıntıları ayrıca makale olarak okumak çok yararlı oldu. Ayrıca herkesin arşivine alacağı bu yazınız için sonsuz teşekkürler.
Ne yazacağımı bilmiyorum tek bildiğim , emeğinize ,ellerinize sağlık…İlginç fakat bir o kadarda düşünüp ama söyleyemediğim veya bilgi eksikliğinden cesaret bulup yazamadıklarım …derim. Paylaşım için çok tşkler.